SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

MENASİK BAHSİ

<< 1918 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا عَبَّاسُ بْنُ عَبْدِ الْعَظِيمِ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَجِيدِ أَبُو عَمْرٍو عَنْ الْعَدَّاءِ بْنِ خَالِدٍ بِمَعْنَاهُ

 

Önceki (1917.) hadisin manası el-Addâ b. Hâlid'den de riva­yet olunmuştur.

 

 

İzah:

İmam Şâfî'ye göre hac imamı, hac esnasında dört hutbe okur:

 

1. Zilhicce'nin yedinci günü Mekke'de;

 

2. Arefe günü Arafat'ta,

 

3. Bayramın birinci günü Minâ'da,

 

4. Bayramın üçüncü Zilhicce'nin 12. günü Minâ'da, çünkü Câbir b. Abdullah'dan rivayet edilen bir hadis-i şerif şu anlamdadır: "Resülullah (S.A.V.) Ci'râne'den döndükten sonra hac imamı olarak Hz. Ebû Bekr'i hac­ca gönderdi. Beraberce Mekke'ye geldik, Terviye gününden bir gün önce (yani Zilhicce'nin 7. günü) Mekke'de bir hutbe irad etti. Bu hutbesinde halka hac ibadetini (ve nasıl edâ edileceğini) anlattı. Hutbe bittikten sonra Hz. Ali'de Berâe Sûresini okudu. Sonra beraberce (Minâ'ya müteveccihen yola) çıktık. Arafe günü gelince Ebû Bekr (r.a.) kalktı, halka hitaben bir konuşma yaparak onlara hac ibâdetini anlattı. Konuşma bitince Hz. Ali halkın huzurunda Berâe Sûresini sonuna kadar okudu. Bayram günü Mi­nâ'ya akın ettik. Hz. Ebû Bekr, Minâ'ya gelince halka Minâ'ya gelmenin önemi, kurban ve diğer hac menasikiyle ilgili bir hutbe irad etti. Hutbeden sonra Hz. Ali kalktı ve Berâe Sûresini sonuna kadar okudu. Nefr günü (denilen Zilhiccem 12. günü) gelince Ebû Bekr (r.a.) bir hutbe daha irad edip bu hutbesinde halka Mekke'ye nasıl döneceklerini ve cemrelere nasıl taş atacaklarını ve diğer hac menâsikini anlattı. Hutbe sona erince Hz. Ali de Berâe Sûresini okudu."[Nesâî, menasik; Beyhaki, es-Sünenü'l-kübrâ, V, 111.] Ancak Nesâî'nin rivayet ettiği bu hadi­sin senedinde Abdullah b. Osman b. Huseyn vardır. Ali b. el-Medînî'ye göre bu zatın naklettiği hadisler makbul değildir.

 

Hanefî ulemâsıyla İmam Mâlik'e göre hacda üç defa hutbe okunur:

 

1. Zilhiccenin yedinci günü Mekke'de irad olunur ki, bu hutbede hal­ka Minâ'ya gidişin âdab ve ahkâmı anlatılır.

 

2. Arafe günü Arafat'ta irad olunur ki, bunda da Müzdelife'de yapı­lacak vakfe'nin, cemreleri atmanın, kurbanın ve tavafın hükümleri anlatılır.

 

3. Minâ'da Zilhicce'nin onbirinci günü irad olunur. Bunda Allah'a hamd edilerek hac menâsikinin faziletinden bahsedilip halk ibâdete teşvik edilir, günahlardan sakındırılır.

 

İmam Züfer'e göre bu hutbeler terviye, arafe, bayram günlerinde iradedilmelidir.[Miras, Tecrid Tercemesi, VI,  172.]

 

İmam Ahmed'e göre birincisi arafe günü ikincisi bayramın birinci gü­nü, üçüncüsü de Zilhicce'nin onikinci günü olmak üzere üç hutbe irad edi­lir. Bütün bu açıklamalardan anlaşılıyor ki Hanefî ulemâsı ile İmam Mâ­lik ve Şafiî'ye göre, imamın yahud hac emirinin Zilhiccenin yedinci günü Mekke'de öğle namazından sonra bir hutbe okuması ve bu hutbede hac menâsikinden Minâ'ya varıştan ve orada gecelemekten ve Arafat'ta yapı­lacak görevlerden bahsetmesi sünnettir. Delilleri ise, İbn Ömer'den rivayet olunan şu hadis-i şeriftir. "Nebi (S.A.V.) Terviye gününden bir gün önce halka hitabederek onlara hac ibâdeti hakkında açıklama yaptı."[Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ V,  111.]

 

Eğer bu hutbenin irâd edildiği Zilhicce'nin 7. günü cuma gününe tesadüf edecek olursa söz konusu hutbe cuma namazından sonra okunur. Cuma hutbesinin okunmuş olmasından dolayı tyu hutbe terk edilmez. Çünkü bu hutbenin namazdan sonra okunması sünnettir. Cuma hutbesi ise, na­mazdan önce okunur. İmam Ahmed ise bu hutbeden bahsetmiyor. Çünkü O'na göre bu hutbeye mesned teşkil eden İbn Ömer hadisi sahih değilidr. Gerçekte ise, sözü geçen hadis hasen bir senetle rivayet olmuştur. Bilindiği gibi Resul-i Ekrem Efendimizin Arafe günü Arafat'ta irad ettiği hutbenin metni  1905 numaralı hadis-i şerifte geçmiştir.